12.10.2024 - Balıkesir Tabip Odası

27.05.2024 tarihli Basın Açıklamamız

ARTIK YETER BU ŞİDDET SONA ERSİN!!

Edremit Özel Körfez Hastanesinde yaşanan olay sağlıkta şiddetin geldiği boyutu bize gösteriyor. 23 Mayıs 2024 günü saat 16.00 da Balıkesir’den 112 ambulansı Körfez Hastanesi Yoğun Bakım Ünitesine hasta getiriyor. Hasta hastaneye gelince arrest oluyor ve acile alıyorlar. Acil hekimi Dr. Afet DEVE hastaya hemen müdahale ediyor. Bu sırada acile çocuğunu getiren biri bağırarak doktor arıyor. Meslektaşımız Dr. Afet DEVE hastaya baktığını ve birazdan geleceğini söylüyor. Hasta yakını arkadaşımıza saldırıyor. Burnu kırılıyor, gözlüğü kırılıyor ve kan revan içinde yere düşüyor. Beyaz kod veriliyor ve diğer hekimler hızla acile geliyorlar. Bu arada ambulansın getirdiği ve kalbi duran hastaya doktor arkadaşımız resüsitasyon yapamadığı için hastayı da kaybediyoruz.

-Meslektaşımız görevi başında darp ediliyor

-O esnada başka bir hastaya baktığı için, hizmeti de engelleniyor ve hastayı da ne yazık ki kaybediyoruz.

Meslektaşımıza geçmiş olsun diyoruz.

Darp edilerek ilk yardımı engellenen ve neticede ölen hastanın yakınlarına da başsağlığı diliyoruz.

Sağlıkta şiddet, pandemide büyük özveri ile çalışan, her türlü riskle karşı karşıya gelen, yaşamını kaybeden hekimler ve sağlık çalışanlarına rağmen durmamıştır. Sağlıkta şiddeti gösteren Beyaz Kod bildirim sayısı; 2019’da 46.274, 2020’de 72.158, 2021’de ise 101.984 olmuştur. TTB’nin yaptığı anket çalışmasına göre hekimlerin % 84’ü meslek hayatlarında en az bir defa fiziksel veya sözel şiddete uğramış; ancak bunların yalnızca yarısı Beyaz Kod veya yetkili mercilere bildirimle sonuçlanmıştır. Başka bir anlatımla Beyaz Kod verilerinin buz dağının görünen kısmı olduğunu belirtebiliriz; ancak sadece Beyaz Kod verileri bile 2021 yılında Türkiye’de, günde ortalama 80’den fazla sağlıkta şiddet vakasının yaşandığını göstermektedir.

Her geçen gün zorlaşan yaşam koşulları ve ekonomik kriz toplumun bütün kesimlerini etkisi altına almıştır. Uzun süredir bu zor koşullarda yaşamını sürdürmeye çalışan yurttaşlar ve yoksulluk sınırının altına düşen gelirleri, performans sisteminin parçalayıcı-yoğun çalışma koşulları altında boğulan hekimler için iktidarın vurdumduymazlığı da hem şiddeti körükleyip hem de ayrı bir şiddet yöntemi halini almıştır. İktidarın sağlık alanında yürüttüğü politikalar hekimlere; şiddet, ölüm, çaresizlik, umutsuzluk olarak geri dönmüş ve çalışma koşulları dayanılmaz hale gelmiştir. Hekimler çözümü istifa etmekte, emekli olmakta, hatta ülke değiştirmekte aramaktadırlar.

Türk Tabipleri Birliği ve Tabip Odaları, defalarca bu şiddet ortamını düzeltecek, rehabilite edecek öneriler ve yasa tasarısı sunarken; siyasi iktidar bunlara kulaklarını tıkamıştır. Tıkanmış sağlık sisteminin aynı şekilde devam ettirilmeye çalışılması, sağlıkta şiddetin daha da artmasına zemin hazırlamıştır. İktidarın kolaylıkla hazırlayabileceği etkili bir yasal düzenleme bile, şiddeti hiçbir şekilde önleyemeyecek kadük bir düzenleme haline getirilmiştir.

Bu şiddet ortamının düzeltilmesi, maddi-manevi şiddet oluşturan koşulların tümünün düzeltilmesiyle mümkündür. Son yapılan büyük beyaz eylemler sonrası kaçınılmaz olarak çıkartılan sağlık çalışanlarına şiddetin önlemesi için yasa; bu sorunun sadece hukuki yanını görmüş, sosyal boyutunu görmezden gelmiştir. Dolayısıyla son yasa, şiddetin önlenmesi için kapsamlı hiçbir adım atmamıştır.

Yoksullaşan, krizler ile uğraşan, sağlıkta yaşanan krizi ve tıkanmayı gün geçtikçe daha fazla hisseden halkımız ile meslektaşları öldürülen, darp edilen, pandemide ağır şartlar altında çalışan, sistemin tüm açıklarının muhatabı haline getirilen hekimler ile sağlık çalışanları karşı karşıya getirilmektedir.

Sağlıkta yaşanan şiddetin asıl nedenlerini kabul etmeden, yani vatandaşların yaşama koşullarını, hekimlerin çalışma koşullarını iyileştirmeden, halk sağlığını önceleyen sağlık sistemi değiştirilmeden salt şiddet yasası, sağlıkta şiddeti kalıcı olarak çözemez.

Meslek ve emek örgütler, Demokratik Kitle Örgütleri olarak bugüne kadar yaptığımız gibi bundan sonra da toplumun sağlık hakkını iyi hekimlik değerleriyle koruyacağız. Bu topraklarda hekimlik yapabilmek için; şiddetten uzak güvenli çalışma koşulları, emeğimizin karşılığını alabildiğimiz şartlar sağlanmalıdır. Artık bir hekimin/sağlık çalışanının kılına zarar gelmesine tahammülümüz kalmamıştır.

Şiddet öngörülebilir ve önlenebilir toplumsal bir sorundur. Bu konuda hekimlerin, kendi yaşam hakları, sağlıklı çalışma yaşamı için seslerini ve güçlerini; her yerde, her koşulda, hep birlikte göstermeye hazır olduklarını bir kere daha belirtmek istiyoruz.

Şimdiye kadar gerekli yasal düzenlemeleri yapmayan ve gerekli önlemleri almayan başta Sağlık Bakanı ve diğer kamu görevlileri derhal istifa etmelidir.

YETER ARTIK… Olaylar artık birer tweet atılması ile geçiştirilemez.

SAĞLIKTA ŞİDDET SONA ERENE KADAR MÜCADELEMİZ SÜRECEKTİR.

BALIKESİR TABİP ODASI YÖNETİM KURULU

BU KONUYU SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ